Kendine zarar verme (self-harm), kişinin kendisini öldürme niyeti olmaksızın, kasıtlı olarak vücuduna fiziksel zarar vermesi davranışıdır. Bu davranış genellikle duygusal acıyı hafifletmek, stresle başa çıkmak ya da kontrol hissi yaşamak amacıyla yapılır.
Önemli: Kendine zarar verme davranışı her zaman intihar girişimi değildir, ancak intihar riskini artıran ciddi bir durumdur ve mutlaka profesyonel yardım gerektirir.
Duygusal düzenleme zorluğu: Ergenler yoğun duygularla başa çıkmak için fiziksel acıyı kullanabilir. Fiziksel acı, duygusal acıyı geçici olarak hafifletir.
Kontrol ihtiyacı: Hayatın diğer alanlarında kontrol eksikliği yaşayan ergen, kendine zarar vererek kontrol hissi yaşayabilir.
Duygusal uyuşukluk: Bazı gençler hiçbir şey hissetmediklerini belirtir ve "bir şey hissetmek" için kendilerine zarar verir.
Öfke ifadesi: İçe dönük öfkeyi kendine yöneltme şekli olabilir.
Depresyon: En yaygın eşlik eden durumdur. Çaresizlik, değersizlik hisleri kendine zarar verme davranışını tetikler.
Anksiyete bozuklukları: Yoğun kaygı ve stres altında olan gençlerde daha sık görülür.
Travma sonrası stres bozukluğu: Geçmiş travmalar kendine zarar verme riskini artırır.
Yeme bozuklukları: Özellikle anoreksiya ve bulimia ile birlikte görülebilir.
Madde kullanımı: Alkol ve uyuşturucu kullanımı riski artırır.
Aile içi problemler: Çatışmalı aile ortamları, ihmal, istismar öyküsü
Akran zorbalığı: Okulda ya da sosyal medyada maruz kalınan zorbalık
Sosyal medya etkisi: Kendine zarar verme içeriklerine maruz kalma, "bulaşıcılık" etkisi
Akademik baskı: Aşırı başarı beklentisi ve performans kaygısı
Kimlik gelişimi sorunları: Ergenlik döneminin doğal kimlik arayışı sürecindeki zorluklar
İzolasyon: Sosyal destek eksikliği ve yalnızlık hissi
Sakin kalın: Panik yapmak ya da öfkelenmek çocuğunuzun daha da içine kapanmasına neden olur.
Yargılamayın: "Neden böyle saçma bir şey yapıyorsun?" gibi ifadelerden kaçının.
Dinleyin: Çocuğunuzun ne hissettiğini anlamaya çalışın.
Güven verin: "Birlikte çözeceğiz" mesajı verin.
Medikal kontrol: Yaralar ciddi ise tıbbi müdahale gerekebilir.
Açık uçlu sorular sorun:
Empati gösterin:
Kaçınılması gereken ifadeler:
Keskin objeleri kaldırın: Jilet, makas, bıçak gibi objeler güvenli yerlerde tutun.
İlaçları kontrol edin: Reçeteli ilaçları güvenli yerde saklayın.
Sürekli gözetim: Yüksek risk dönemlerinde çocuğunuzu yalnız bırakmayın.
Destek ağı oluşturun: Okul, arkadaşlar ve aile ile koordinasyon yapın.
Profesyonel yardım alın: Çocuk psikiyatristi ya da psikolog desteği şarttır.
Rutinleri koruyun: Normal yaşam ritimlerini mümkün olduğunca sürdürün.
Pozitif aktiviteler: Çocuğunuzun sevdiği aktiviteleri teşvik edin.
Aile terapisi: Aile dinamiklerini iyileştirmek için profesyonel destek alın.
Diyalektik Davranış Terapisi (DBT): Kendine zarar verme davranışı için en etkili tedavi yaklaşımıdır. Duygusal düzenleme becerilerini öğretir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT): Olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye odaklanır.
Aile Terapisi: Aile dinamiklerini iyileştirmeyi hedefler.
Grup Terapisi: Yaşıtlarla deneyim paylaşımı ve sosyal destek sağlar.
Altta yatan depresyon, anksiyete ya da diğer ruhsal bozukluklar için gerekli olabilir:
Şu durumlarda gerekli olabilir:
Güçlü iletişim: Açık, yargılamayan, destekleyici iletişim ortamı oluşturun.
Duygusal destek: Çocuğunuzun duygularını ciddiye alın ve destekleyin.
Tutarlı sınırlar: Net ve adil kurallar koyun, tutarlı şekilde uygulayın.
Nitelikli zaman: Çocuğunuzla bire bir vakit geçirin.
Model olun: Stresle sağlıklı başa çıkma yöntemlerini gösterin.
Duygusal zeka: Duyguları tanıma ve ifade etme becerilerini geliştirin.
Stres yönetimi: Nefes teknikleri, meditasyon, sporun faydalalarını öğretin.
Problem çözme: Zorluklarla başa çıkma becerilerini destekleyin.
Sosyal beceriler: Sağlıklı ilişki kurma becerilerini güçlendirin.
Okul desteği: Öğretmenler ve rehber öğretmenlerle işbirliği yapın.
Sosyal destek: Sağlıklı arkadaşlıkları teşvik edin.
Medya kullanımı: Zararlı içerikleri sınırlandırın, güvenli internet kullanımını öğretin.
Aktiviteler: Spor, sanat, müzik gibi pozitif aktiviteleri destekleyin.
Kendine zarar verme davranışı üstesinden gelinebilir bir durumdur. Çoğu genç uygun tedavi ve destekle bu davranışları bırakır ve sağlıklı yetişkinler olur. Erken müdahale ve sürekli destek en önemli faktörlerdir.
Unutmayın: Bu zorlu dönem geçicidir ve doğru yaklaşımlarla aşılabilir. Çocuğunuz yalnız değil ve siz de bu süreçte tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz.
Ergenlerde kendine zarar verme davranışı ciddiye alınması gereken bir durumdur ancak tedavi edilebilir. Ailelerin anlayışlı, destekleyici ve sabırlı yaklaşımları iyileşme sürecinin en önemli parçasıdır. Profesyonel yardım almaktan çekinmeyin ve unutmayın ki erken müdahale en iyi sonuçları verir.
En önemli mesaj: Yardım almak güçlülük işaretidir ve her çocuk yardım edilmeyi hak eder.
Bu bilgilendirme metni genel bilgi amaçlıdır ve profesyonel konsültasyon yerine geçmez. Çocuğunuzla ilgili herhangi bir endişeniz varsa derhal çocuk psikiyatristi ya da acil servise başvurunuz. İntihar riski durumunda 112'yi arayın.
Bu içerik yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. Çocuğunuzun durumu ile ilgili özel değerlendirme ve öneriler için lütfen uzman bir çocuk psikiyatristine danışınız.