Dışkı tutma ve kaçırma, çocukluk döneminde karşılaşılan önemli işlevsel sorunlardan biridir. Bu durum, çocuğun gelişim sürecini, okul yaşantısını ve sosyal ilişkilerini doğrudan etkileyebilir. Genellikle istemsiz bir durum olmasına rağmen çevre tarafından yanlış anlaşılabilir ve çocuğun davranış problemi olarak değerlendirilebilir. Oysa ki dışkı tutma ve kaçırma, altında yatan psikolojik, çevresel ya da fizyolojik etkenlerle birlikte ele alınmalıdır. Tanı ve tedavi süreci de bu faktörler göz önünde bulundurularak planlanır.
Çocuklarda dışkı tutma davranışı çoğu zaman bilinçli olarak gerçekleşmez. Bu davranışın altında çeşitli sebepler yatabilir:
Bu nedenlerin her biri çocuğun dışkı tutma ya da kaçırma davranışına katkı sağlayabilir. Bu nedenle nedenlerin belirlenmesi, etkili bir yaklaşım için oldukça önemlidir.
Dışkı kaçırma sorununda tanı süreci çocuğun yaşına, gelişim düzeyine ve alışkanlıklarına göre yürütülür. Aileden alınan öykü, çocuğun tuvalet alışkanlıkları, kabızlık durumu ve duygusal yaşantıları tanı için önemlidir. Aynı zamanda çocukla yapılan görüşmelerde dışkı tutma davranışının farkında olup olmadığı da değerlendirilir. Bu süreçte çocuğu suçlamadan ve utandırmadan yaklaşmak, hem tanının doğruluğu hem de çocuğun duygusal güvenliği için kritik öneme sahiptir.
Birçok vakada dışkı tutma ve kaçırma, çocuğun yaşadığı duygusal baskı, stres ve kaygı ile doğrudan ilişkilidir. Aile içi iletişim sorunları, okulda yaşanan zorbalık, kardeş kıskançlığı ya da anne babanın aşırı beklentileri gibi durumlar bu davranışın ortaya çıkmasına neden olabilir. Psikososyal etkenlerin fark edilmesi, tedavi sürecinin başarıyla ilerlemesi için hayati önem taşır. Bu noktada ailenin tutumu ve destekleyici yaklaşımı çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar.
Aile desteği, bu süreçte hem çocuğun duygusal yükünü hafifletir hem de sorunun kalıcı hale gelmesini önlemeye yardımcı olur.
Dışkı tutma ve kaçırma yaşayan çocuklarda psikolojik destek süreci, davranışsal ve duygusal boyutları kapsayacak şekilde yürütülür. Psikoterapi, oyun terapisi ya da çocuk odaklı bilişsel-davranışçı yaklaşımlar ile çocuğun yaşadığı sıkıntılar anlaşılmaya çalışılır. Aynı zamanda aile ile yapılan görüşmeler de sürecin daha sağlıklı ilerlemesine olanak tanır. Terapötik süreçte hedef, çocuğun yaşadığı kaygı, suçluluk ya da utanç duygularının azaltılması ve sağlıklı bir dışkılama alışkanlığının geliştirilmesidir.
Dışkı tutma ya da kaçırma (enkoprezis), çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan ve hem fiziksel hem de psikolojik boyutları olan bir sağlık sorunudur. Genellikle kronik kabızlıkla birlikte gelişen bu durum, çocuğun bağırsak hareketlerini kontrol edememesi ya da dışkılamayı bilinçli olarak ertelemesiyle ortaya çıkar. Tedavi edilmediğinde utanç, özgüven kaybı ve sosyal uyum problemleriyle sonuçlanabilir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’da dışkı tutma ve kaçırma sorunu yaşayan çocuklar için multidisipliner bir değerlendirme yaparak, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine ve ruhsal ihtiyaçlarına göre özel bir tedavi planı hazırlar. Bilişsel davranışçı terapiler, beslenme düzeni, tuvalet alışkanlıklarının yeniden yapılandırılması ve gerektiğinde medikal müdahaleler ile çocukların hem fiziksel rahatlamasını hem de psikolojik iyileşmesini hedefler.
Aile desteği ile birlikte yürütülen bu süreçte, çocuğun kendine güvenini yeniden kazanması ve sosyal yaşamına sağlıklı şekilde katılımı önceliklidir. Dr. Cansın Ceylan, bu alanda bilimsel temellere dayalı, anlayışlı ve çocuk merkezli bir yaklaşım benimsemektedir.