Kardeş kıskançlığı, aileye yeni bir bebeğin katılmasıyla ya da mevcut kardeşler arasında gelişen ilgi rekabetiyle ortaya çıkan doğal bir duygusal tepkidir. Çocukların, ebeveyn ilgisini paylaşmakta zorlanmaları sonucunda oluşan bu durum, erken yaşlardan itibaren gözlemlenebilir. Ancak bu kıskançlık duygusu kontrol altına alınmadığında, kardeşler arasında uzun vadeli çatışmalara ve davranışsal sorunlara yol açabilir.
Kardeş kıskançlığı, çoğunlukla çocukların güvenli bağ kurduğu kişilerin ilgisini kaybedeceği endişesiyle başlar. Özellikle yeni doğan bir kardeşin gelişiyle birlikte büyük çocuk, kendini dışlanmış ya da unutulmuş hissedebilir. Bu durum, çocuğun yaşına, mizacına ve ebeveynlerin yaklaşım tarzına bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar daha içe dönük bir şekilde duygularını yaşarken, bazıları agresif ya da dikkat çekici davranışlarla bu duygularını dışa vurabilir.
Kardeş kıskançlığı, duygusal ya da davranışsal yollarla kendini gösterebilir. Aşağıdaki belirtiler, çocuğun bu süreçte zorlandığını gösterebilir:
Kardeş kıskançlığıyla başa çıkmak için ebeveynlerin sabırlı, tutarlı ve empatik bir yaklaşım sergilemesi oldukça önemlidir. Çocuğun duygularının kabul edilmesi ve ona özel zaman ayrılması bu süreçte belirleyici rol oynar. Çocukların kıyaslanmaması, olumlu davranışlarının fark edilerek pekiştirilmesi ve her çocuğun bireysel özelliklerinin takdir edilmesi kardeşler arasındaki ilişkiyi güçlendirebilir.
Aile içi açık ve şefkatli bir iletişim, kardeş kıskançlığının önlenmesinde ve yönetilmesinde anahtar rol oynar. Çocuklar, duygu ve düşüncelerini ifade edebilecekleri bir ortam bulduklarında kendilerini daha güvende hissederler. Bu güven ortamı, kıskançlık duygusunu tetikleyen endişelerin azalmasına yardımcı olur. Ayrıca ebeveynlerin çocuklar arasında adil davranması ve sevgilerini koşulsuz bir şekilde ifade etmeleri, kardeşler arası bağı kuvvetlendirir.
Kardeş kıskançlığı genellikle doğal bir süreçtir ve zamanla azalır. Ancak bazı durumlarda çocukta kalıcı davranış sorunları, yoğun öfke, uyum güçlüğü ya da kardeşe yönelik zarar verme eğilimi gözlemlenebilir. Bu gibi durumlarda çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında uzman bir profesyonelden destek almak gerekebilir. Erken müdahale ile hem çocuğun duygusal ihtiyaçları daha sağlıklı bir şekilde karşılanabilir hem de aile içi huzur korunmuş olur.
Kardeş kıskançlığı, özellikle çocuklar arasında yaygın olarak görülen bir duygusal durumdur. Yeni bir kardeşin doğmasıyla birlikte, mevcut çocuğun kendisini ihmal edilmiş ya da sevgiye daha az değer verilen bir pozisyonda hissetmesi sıklıkla kıskanma davranışlarını tetikler. Bu durum, ebeveynlerin dikkatini paylaşmaya başladığı dönemde daha belirgin hale gelir ve zamanla çocukta olumsuz duygusal etkiler yaratabilir. Kardeşler arasındaki bu duygusal çatışmalar, evdeki genel huzuru ve çocuğun psikolojik sağlığını etkileyebilir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’daki kliniğinde kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklar için aile terapisi, bireysel psikoterapi ve pozitif davranış gelişimi odaklı çözümler sunar. Ailelerin, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına daha duyarlı olmalarını sağlamak, kardeşler arasındaki bağları güçlendirmek ve kıskanmanın olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla bireysel terapiler ve rehberlik sağlanır.