Kaygı bozuklukları, bireyin günlük yaşamını etkileyen, yoğun ve sürekli endişe hali ile karakterize edilen psikolojik durumlar bütünüdür. Her insan zaman zaman kaygı hissedebilir; ancak bu duygunun kontrol edilemeyecek kadar yoğun, süreklilik arz eden ve işlevselliği bozan bir düzeye ulaşması durumunda kaygı bozukluklarından söz edilebilir. Erken yaşta fark edilen kaygı problemleri, çocuğun akademik başarısından sosyal ilişkilerine kadar birçok alanı etkileyebilir. Doğru yaklaşımla ve bütüncül bir değerlendirme süreciyle çocuk ve ergenlerde kaygı belirtileri yönetilebilir hale getirilebilir.
Kaygı bozukluğu, temelde gerçek bir tehdit olmamasına rağmen bireyin sürekli tehdit altında hissederek zihinsel ve bedensel belirtiler yaşaması durumudur. Bu bozukluk genellikle çocukluk ya da ergenlik döneminde başlar ve çocuğun olaylara karşı verdiği tepkilerin yoğunluğu, sıklığı ve süresi bakımından dikkat çeker. Çocuklar, yaşlarına uygun olmayan düzeyde korku, çekingenlik ya da içe kapanma gibi davranışlar sergileyebilir. Zamanla bu belirtiler okul hayatını, arkadaş ilişkilerini ve özgüven gelişimini etkileyebilir.
Kaygı bozuklukları, farklı alt türlere göre değişen belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak çocuk ve gençlerde en sık karşılaşılan bazı işaretler şunlardır:
Çocuk ve gençlerde görülebilen başlıca kaygı bozukluğu türleri şu şekilde sıralanabilir:
Bu türler farklı şekillerde seyredebilir; her bireyin kaygı deneyimi benzersizdir ve buna uygun kişiselleştirilmiş bir destek planı önemlidir.
Tanı süreci, çocuğun gelişimsel özellikleri ve günlük yaşamdaki davranış örüntüleri dikkate alınarak yapılır. Ebeveyn ve öğretmen görüşmeleri bu süreçte oldukça değerlidir. Ayrıca, çocukla yapılan görüşmeler, standart değerlendirme formları ve gözlem çalışmaları ile tanıya yönelik kapsamlı bir değerlendirme gerçekleştirilir. Erken yaşta fark edilen belirtilerle birlikte sürece dahil olunması, çocuğun kaygıyı yönetme becerilerinin gelişmesini kolaylaştırır.
Tedavi süreci her çocuğun ihtiyaçlarına göre planlanır. Psikoeğitim ve çocukla yapılan düzenli görüşmelerin yanı sıra ailelerin sürece aktif katılımı önem taşır. Kaygıyı anlamak, başa çıkma becerilerini öğrenmek ve duygularını ifade edebileceği güvenli bir alan oluşturmak, çocuğun yaşam kalitesini artırır. Bu süreçte çocuğun içsel kaynaklarını fark etmesi ve dış dünyayla olan bağını yeniden güvenli şekilde kurması desteklenir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz'da kaygı bozuklukları tanısı ve tedavisinde uzmanlaşmış bir çocuk ve genç psikiyatri uzmanıdır. Kaygı bozuklukları, aşırı endişe, korku ve gerginlik gibi belirtilerle kendini gösteren psikolojik bir durumdur ve bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Dr. Ceylan, kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar ve gençler için bilimsel temellere dayalı, kişiye özel tedavi yöntemleri uygular. Lüleburgaz'daki muayenehanesinde, her bireyin özel ihtiyaçları doğrultusunda psikoterapi, destekleyici terapilerle tedavi sürecini şekillendirir. Gerekli durumlarda ilaç tedavisi planlar. Aile desteğiyle birlikte, çocukların kaygılarını yönetmelerine, kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olur ve yaşam kalitelerini artırır.