Kronik hastalıklar, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da çocukları derinden etkileyebilir. Uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklar; çocukların günlük yaşamını, okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve duygusal dengesini bozabilir. Bu nedenle, kronik hastalıklarla yaşayan çocukların ruh sağlığı takibi büyük önem taşır. Erken tanı ve uygun psikososyal destek ile bu süreç daha sağlıklı bir şekilde yönetilebilir.
Epilepsi (özellikle dirençli veya psikiyatrik komorbidite gösteren olgular)
Serebral Palsi
Multiple Skleroz
Nöromusküler Hastalıklar (Kas hastalıkları)
Kafa travması sonrası
Tip 1 Diyabet (özellikle uyum sorunları veya psikiyatrik komorbidite varlığında)
Tiroid Bozuklukları
Astım, Kistik fibrozis
Kronik bir hastalık tanısı alan çocuklar, hastalıklarının niteliğine ve süresine bağlı olarak çeşitli duygusal tepkiler verebilir. Bu tepkiler arasında korku, öfke, üzüntü, inkâr ya da kabullenme süreci yer alır. Özellikle hastalık nedeniyle okuldan uzak kalmak, arkadaş çevresinden kopmak ya da fiziksel aktivitelerden mahrum kalmak çocuğun içe kapanmasına ve özgüven sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, tedavi süreçleri çocuğun kendini farklı ve yalnız hissetmesine yol açabilir.
Uzun süreli tedavilerle mücadele eden çocuklar, hem fiziksel hem de duygusal olarak yıpranabilir. Bu yıpranma, ruhsal sorunların gelişimini tetikleyebilir. Özellikle depresyon, anksiyete bozuklukları, sosyal izolasyon gibi durumlar kronik hastalığa eşlik edebilir. Bu nedenle psikolojik destek, yalnızca çocuğun değil, aynı zamanda ailenin de hastalıkla baş etme sürecinde temel bir ihtiyaçtır.
Aileler, çocuğun hastalıkla baş etme sürecinde en önemli destek kaynaklarından biridir. Ancak, çoğu zaman aile bireyleri de bu süreçte duygusal olarak zorlanabilir. Ebeveynlerin, çocuklarının hem fiziksel sağlığı hem de duygusal durumu için bilinçli ve destekleyici bir tutum sergilemeleri gerekir. Aile içi iletişimi güçlü tutmak ve profesyonel destek almak bu süreçte büyük katkı sağlar.
Kronik hastalıklar, çocukların okul yaşamında sürekliliği bozabilir. Bu durum öğrenme güçlükleri, arkadaş ilişkilerinde kopukluk ve özgüven kaybı gibi sorunlara yol açabilir. Rehberlik servisi, öğretmen ve aile iş birliği ile çocuğun akademik ve sosyal uyumu desteklenmelidir. Özellikle öğretmenlerin hastalık hakkında bilgi sahibi olması, çocuğun okulda kendini güvende hissetmesini kolaylaştırır.
Kronik hastalığa sahip çocuklara yönelik uygulanan psikolojik destek süreçleri, hastalığın türüne ve çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre şekillenir. Oyun terapisi, bireysel terapi, grup çalışmaları ve psiko-eğitim programları bu süreçte sıklıkla kullanılan yöntemlerdendir. Bu tür destekler, çocuğun duygularını ifade etmesine, korkularını azaltmasına ve olumlu baş etme yolları geliştirmesine yardımcı olur.
Kronik hastalıklar, çocukların fiziksel sağlıklarını etkileyen uzun süreli durumlar olup, bu durum çocukların psikolojik ve duygusal gelişimlerini de doğrudan etkileyebilir. Çocuklar, tedavi süreçlerinde yaşadıkları fiziksel acı ve hastalıklarla başa çıkmanın yanı sıra, duygusal zorluklarla da karşılaşabilirler. Kronik hastalıklar, kaygı, depresyon, öfke gibi duygusal sorunları tetikleyebilir ve çocukların sosyal ilişkilerini ve okul performanslarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, psikolojik destek ve ruh sağlığının yönetilmesi, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’da kronik hastalık yaşayan çocuklar için profesyonel psikolojik destek sunmaktadır. Tedavi süreci boyunca çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım benimsenir ve psikolojik destekle birlikte, çocuğun hastalıkla baş etme becerileri güçlendirilir. Ailelere ise, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını anlamaları ve bu süreçte onlara nasıl destek olabilecekleri konusunda rehberlik edilir. Dr. Ceylan, çocuğun fiziksel iyileşme sürecinin psikolojik açıdan da desteklenmesini sağlayarak, daha sağlıklı bir gelişim süreci oluşturur.