Siber zorbalık, dijital platformlar üzerinden yapılan ve kişiyi hedef alan aşağılayıcı, tehditkâr ya da küçük düşürücü davranışları kapsayan ciddi bir psikososyal sorundur. Özellikle çocuklar ve ergenler arasında yaygınlaşan bu durum, kişinin kendine güvenini zedeleyebilir, akademik başarısını etkileyebilir ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Dijital ortamda maruz kalınan zorbalık çoğu zaman gizli ve süreklilik taşıyan bir yapıdadır, bu nedenle erken fark edilmesi oldukça kritiktir.
Çocukların ve gençlerin davranışlarındaki ani değişimler, siber zorbalığın ipuçlarını verebilir. Özellikle dijital cihazlardan uzak durma isteği, sosyal izolasyon, okul başarısında düşüş ve ani ruh hali değişimleri önemli sinyaller arasındadır. Siber zorbalığa maruz kalan bireylerde aynı zamanda özgüven kaybı ve yoğun kaygı da gözlemlenebilir.
Siber zorbalık farklı şekillerde kendini gösterebilir ve bunların her biri farklı etkiler yaratabilir:
Aileler çocuklarının çevrimiçi yaşamlarına ilgi göstermeli ve onlarla sağlıklı bir iletişim kurmalıdır. Güvenli internet kullanımı, mahremiyet bilinci ve zorbalıkla karşılaşıldığında nasıl davranılması gerektiği çocuklara açık ve anlaşılır biçimde anlatılmalıdır. Aileler, çocuklarının sosyal medya hesaplarını takip etmekten ziyade onlarla iş birliği içinde, güven ilişkisine dayalı bir dijital farkındalık geliştirmelidir.
Siber zorbalık, özellikle duygusal gelişim sürecinde olan çocuk ve ergenlerde derin izler bırakabilir. Kişide anksiyete, depresyon, yalnızlık hissi ve içe kapanma gibi psikolojik sorunlar gelişebilir. Uzun süreli etkiler arasında sosyal fobiye benzer kaçınma davranışları ve özgüven eksikliği sayılabilir. Bu etkilerin görülmesi halinde profesyonel psikolojik destek alınması oldukça önemlidir.
Siber zorbalıkla karşılaşıldığında çocuğa destek olmak ve onu suçlamadan dinlemek ilk adımdır. Sonrasında ise yapılması gerekenler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
Okul ortamı, dijital zorbalığın önlenmesi ve fark edilmesinde kritik bir rol oynar. Öğrencilere yönelik düzenli bilgilendirme seminerleri, dijital medya kullanımı konusunda rehberlik çalışmaları ve zorbalıkla mücadele stratejileri büyük önem taşır. Öğretmenlerin ve rehberlik uzmanlarının konuya duyarlı olması, öğrencilerde farkındalık gelişmesini sağlar.
Siber zorbalık, dijital platformlarda bireylere yönelik zarar verici davranışları ifade eder. Sosyal medya, oyunlar ve diğer çevrimiçi alanlarda gerçekleşen zorbalık, mağdurda ciddi duygusal ve psikolojik etkiler bırakabilir. Özellikle gençler ve çocuklar arasında, anonimlik sağlandığı için zorbalık daha yaygın hale gelebilir ve mağdurlar sosyal izolasyon, kaygı, depresyon gibi sorunlar yaşayabilir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’daki kliniğinde siber zorbalık mağduru olan çocuk ve gençler için güvenli bir ortamda terapi sunar. Bu süreçte, zorbalığa uğrayan bireylerin kendilerini ifade etmeleri, duygusal başa çıkma becerilerini geliştirmeleri ve sağlıklı dijital alışkanlıklar kazanmaları sağlanır. Aileler için rehberlik ve danışmanlık hizmetleri de sunularak, siber zorbalıkla başa çıkma konusunda destek verilir.
Siber zorbalık, dijital platformlar üzerinden bireylere yönelik zarar verici, taciz edici ve küçümseyici davranışların sergilendiği bir sorundur. Özellikle gençler arasında sosyal medya, oyunlar ve diğer çevrimiçi iletişim araçlarında daha yaygın hale gelmiştir. Siber zorbalığa uğrayan çocuk ve ergenlerde anksiyete, depresyon, özgüven kaybı ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlar gelişebilir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’da siber zorbalık mağduru çocuk ve gençlere yönelik özel terapi ve destek programları sunar. Bu süreç, zorbalığa uğrayan bireylerin duygusal iyileşmesini, kendilerini ifade etmelerini ve dijital güvenlik konusunda bilinçlenmelerini sağlar. Ayrıca, ailelere siber zorbalıkla başa çıkma yolları hakkında rehberlik edilir.