Tik bozuklukları, genellikle çocukluk çağında başlayan ve çocuğun istemsiz olarak gerçekleştirdiği ani, hızlı, tekrarlayıcı motor hareketler ya da ses çıkarma davranışlarıyla karakterize edilen nörogelişimsel bir durumdur. Tikler; göz kırpma, omuz silkme, boğaz temizleme ya da anlamsız sesler çıkarma gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu davranışlar çoğu zaman kontrol edilemez şekilde gelişir ve kişinin günlük yaşamını etkileyebilir.
Tik bozuklukları kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte genel olarak motor ve vokal tikler olarak sınıflandırılır. Bu belirtiler hafif düzeyde olabileceği gibi zamanla artış da gösterebilir.
Yaygın görülen tik belirtileri şunlardır:
Tik bozukluklarının tanısı, çocuğun yaşı, belirtilerin süresi ve şiddeti dikkate alınarak konulur. Tanı sürecinde çocukla yapılan görüşmelerin yanı sıra aileden ve öğretmenlerden alınan bilgiler de oldukça değerlidir. Bireyin tik davranışlarını ne zaman, ne sıklıkla ve hangi koşullarda gerçekleştirdiği dikkatle gözlemlenir. Bu süreçte, diğer olası nörolojik ya da psikiyatrik durumların dışlanması için kapsamlı bir değerlendirme yapılması önemlidir.
Tik bozukluklarının ortaya çıkmasında tek bir sebepten bahsetmek mümkün değildir. Genetik yatkınlık, çevresel etkenler ve bireyin mizacı bir araya gelerek tik davranışlarının oluşumunu etkileyebilir.
Tik bozukluklarını etkileyebilecek olası faktörler:
Tik bozukluğu tanısı alan bireyler için destekleyici bir yaklaşım büyük önem taşır. Çocuğun tikleri üzerinde baskı kurulmadan, bu durumun geçici olabileceği vurgulanmalıdır. Aile içindeki iletişim dili yargılayıcı olmamalı ve çocuğun özgüveni korunmalıdır. Ayrıca öğretmenlerin ve okul ortamının da bilgilendirilmesi çocuğun uyum sürecini kolaylaştırabilir. Tiklerin azaldığı dönemler olabileceği gibi yeniden arttığı zamanlar da olabilir; bu durum doğal bir dalgalanma sürecidir.
Tiklerin çocuğun sosyal ilişkilerini, okul başarısını ya da özgüvenini olumsuz etkilediği durumlarda profesyonel destek almak önemlidir. Ayrıca tik davranışlarının zamanla daha karmaşık hale gelmesi ya da başka davranışsal sorunlarla birlikte görülmesi durumunda kapsamlı bir değerlendirme gerekebilir. Uygun bir destek planı sayesinde çocuklar bu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatabilir.
Tik bozuklukları, çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan ani, istemsiz ve tekrarlayıcı hareket veya seslerdir. Göz kırpma, omuz silkme, boğaz temizleme gibi belirtiler en sık karşılaşılan örneklerdir. Tikler, genellikle stres, kaygı ve çevresel baskılarla şiddetlenebilir. Bu durum çocuğun okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir.
Dr. Cansın Ceylan, Lüleburgaz’daki kliniğinde tik bozukluklarına yönelik tanı ve tedavi süreçlerini çocuğun bireysel özelliklerini gözeterek planlar. Bilişsel davranışçı terapi, aile desteği ve gerektiğinde farmakolojik müdahalelerle tiklerin kontrol altına alınması hedeflenir. Kapsamlı değerlendirme ve uzman desteğiyle çocukların günlük yaşam kalitesi artırılır.